
Yağmur öyle çekmişti ki kendine
Denize karışmıştım bir yitik günde
Alnım hangi iklimin şelalesi bilmiyordum
Tek bildiğim tepeden tırnağa
Can atıyordu ateşsuya
Nasıl da koşuyordu damlalar dalgalara
Bense yitip giden masalımı arıyordum
Kaf Dağı nerde bir haber verir belki yağmur
Dağların her halini bilen
Bilmek ne kelime...
Ortak kalp atışları yazgıları alınyazıları
Nice savaşın isyanın sevdanın
Hem gökyüzü hem yeryüzü
Şehir ve yağmurun belki de kaçıncı
Büyük yargılara gebe yalnızlığına dahildim
Böylece daha çoğalıyorduk
Paylaşıldıkça saydamlığına tuz karışan
Tuhaf bir tat tuhaf bir gelgit
Yoksa ayın çekim vakti mi gelmişti
Aşka ve sağnağa
Hiç bitmesini istemediğim bir rüya
Gün gözüyle gecenin akşamı oluyordu
Bir kıyıdan başka bir kıyıya
Ne güzel his sandalları!.
Sebepler dört işlem mi ki
Öyle olsaydı doğar mıydı
Sıfır ve bir
Gökhan NAİR