Uzak denizlere göz yaşlarımın tohumunu ektim….
Mevsimi değildi oysa….
Kış ortasında aşkın hasatını biçtim….
Ve o, hiç gelmeyecek sevgiliyi bekledim…..
Prangalar eskittim hasretinden….
Ard arda kaç zemheri kaç kış geçti….
Kac bahar geldi geçti sensiz….
Sen cemre’siydin oysa mevsimlerin, düşen gönlüme….
Sen bir lutufdun bi’çare yüreğime…
Olmadi yar…
Ankara’nın tozlu sokaklarında dolanır benim asi yüreğim….
Sanki….
Hiç bilmediği bir şehirde bir başkasının gözünden….
Suskunum….
Dilim lal gözüm kör yüreğim sağır senden gayrısına…..
Hangi yöne donsem karanlık…
Uçsuz bucaksız ummanlar….
Ve öyle, oylesine sensizimki….
“”Ne buyuruyordu oysa Mevla….”””
“”Veli Rabbike Fasbir””
“”Rabbin Hatırına Sabret””….
“”Sabrıma sukut giydirdim tevekküldeyim…””
Kutup yıldızına ellerimi uzattım…
Avucumda sakladığınım ışıltılıyı hiç gelmeyecek sevgiliye sundum….
Sevgi düşlerinden yaptığım tarakla…
Oturup katran karası saçlarını taradım ..
Ve üşüyen ruhumu tutup….
Hiç gelmeyecek sevgilinin….
Kipriklerine astım….
Nuri YÜKSEL