Bilemiyorum ben dünyanın neresindeyim
Akıp gidiyor zaman boylu boyunca
Ve yaşam çok geride kaldı aslında
Askıya almadım asla sevda denilen düşü
Aşkı atmadım koynumdan hiç bir zaman
Geldim gittim hayaller kurdum
Dört duvarıma astım süsledim uyudum kaldım
Uykularımda hep onu gördüm bir çift gözdü
Gözlerinde gördüm en güzel renkleri ki: bir çiftten çok koca bir dünyaydı
kendileri
Durmadan koşmak isteği
Talimat yürekten
Sevginin çiçeği ellerimde
Bilemiyorum kaç baharın gülü bu yaşıyor sadece
Gelmek ya da gelmemek değil tüm mesele
Mesele elinin elimle birleşmesi dünya tarihinde
Yine de tam olarak bu da değil sızımın çaresi
Kalabalığın içinde kanayan bir yara benimki
İnanmıyorlar gücüne sevginin
İnanamazlar tabii yüreğinde barınmayana
Onlar aslında hiç
Görmediler-duymadılar-bilmiyorlar
Ben biliyorum oysa küçük bir sır bu
Budur ayakta tutan beni
Bir de beni sen yapan tabii
Uçmayı bilsem uçacağım
Görebilsen altındayım o koca binanın
Yıkıp geçemiyorum tabu bunlar hep
Fırsatını arıyorum
Betonları yıkıp yerini çiçek bahçelerine bırakmak diyorum
Fakat ben park bahçelerde çalışmıyorum
Büyüklerim de pek sıcak bakmıyorlar bu fikre tabii
Dünya vatandaşıyım
Duygularımdan öteye geçemedim geçemem
Ahmed Arif geliyor Attila İlhan gidiyor
Didem Abla hep yanı başımda beni izliyor
Bu benim dünyam istiyorum ki sen de gör bunları
Ama biliyorum şiirden yana meyilin yok senin
Zaten nezaketen bir ‘Merhaba’ benimki
Hayır! Dur! Yalan söyledim…
Yüreğimde bir fırtına
Senden öteye geçemedim…
Dilek SERCAN 4/03/2018