Çocuklar gibi şen, bir o kadar da hoyrat oluyorum yağmur yağarken. Soğuk betona düşen yağmur tanesinin sıcaklığı, kalbimin localarında ip atlıyor bu zamanlarda. Saçlarım yağmur kokmaya başlıyor ve içimdeki çocuk, haydi! durma diyor. Çam ağacının dalında, karnını doyurmaya çalışan kuşun gagasından alnıma damlayan su tanesi kadar küçük hayallerim. Alnıma damlayan su damlasını özlüyorum işte bu zamanlarda. Çocukça heveslerim depreşiyor. İçimdeki çocuk haydi! durma diyor bana. Ayağımda, çocukken giydiğim lastik çizmeler hayal ediyorum. Çocukluk zamanlarımda giymiş olduğum lastik çizmeler…Burnumu çeke çeke suyun içine ayaklarımı sokmak, paçalarıma kadar ıslanmak, saçlarımdan alnıma düşen küçük bir su damlası kadar küçük benim hayallerim. Çocuk olmak istiyorum sadece, sadece çocuk olmak. Böyle saf ve küçük hayallerim var benim. Üstüne içtiğim tarhana çorbam ile yağmuru baş göz etmek kadar saf ve temiz benim çocukluk hayallerim…
Osman AKSU
