Ben Yaşadım Siz de İyi Belleyin…

Zamanın geçirilmiş halinin ifadeye yansıması kadar basit olsa keşke yaşanmışlıklar.
Bir çırpıda dilden dökülse pişmanlıklar, bir gözyaşı ile yok olsa içinde karaları yutan gölleşmiş keşkeler.

Fakat ne yazık ki bu hissiyatların ağırlığı, bir bakır ustası özeni ile bir yüreğin acısı olduğun gün bedene ve yüreğe işlemiştir.

Bir nefesin yüzyıllık dirilişli esintisiyle yol alamaz kadar da artık boğucu ve güçlüdür.
Öyle ki çok sesli korolar dahi senin için içli yakarışlar koparsa anın kabul hükmü yok olmuşsa bu nidalar faydasızdır.

Çok mu kötümserim ?
Bence hayır…
Çünkü kötü biziz…

Bir de değinmeden edemeyeceğim.
İlginçtir ki bu ağır yükün kişinin üzerinde duramaz hale geldiği, geri dönüşün mümkün olmadığı anlarda; nasıl hayatta su götürmez gerçekler vardır ya işte bu konuda da fayda getirmez yapboz malzemesi yardımcı gölgeler belirir yanı başında.
Yani güler misin ağlar mısın durumları…
Gösteriş meraklısı özçekim çubukluları senden çok fırtınası varmış gibi dört döner başında.
İçinden dersin ki;
Ya arkadaş ben neredeyim, bu nasıl bir ceza, bu ne bitmez ve geçmez zaman…
Bırakın beni bana teselli mahkumu olmak istemiyorum.
Bir daha kandırılmak hiç istemiyorum.
Bir kez olsun vicdanımı kandırmayın…

Fakat olmayan cesaret, çıkmayan o haykırışlı ses, yine idare etme durumları ile anlamayan onlar hep birlikte anın idare eder durumunu oynar vehameti sıvıştırırsın.

Vur saza gönül telinden ey deli ozan
Dile gelsin gerçek
Yok olsun yalan ile dolan
Dinleyin ey millet
Ben yaşadım siz de ders belleyin
Oldu deyince olmuyor
Geçti deyince geçmiyor
Bitti deyince de bitmiyor
Ve kaderin cilvesidir ki
Giden hiçbir şeyin yeri dolmuyor
Ben yaşadım siz de iyi belleyin…

Ahmet KİRAZ




Bu yazı Ahmet Kiraz Şiirleri kategorisine gönderilmiş ve , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.