Gece doğmuşum ben
O yüzdendir belki de
Saatler gece yarısını gösterip
el ayak çekilince
Bir kere de gece maviliğinde
gökyüzüyle
yaş aldığım günü birlikte kutlarım
Ona en büyük dilimini sunarım, pastamın
Zühre de oturunca masaya
bir duble rakı parlatır
Gökyüzüne bakar,
dalar,
geçmişi sorgularım…
Hem acıyı, hem yalnızlığı
gülüşümün ardına gizlemiştim ben
Saklanmıştım kalabalıkların içinde
Saklamıştım içimdeki çocuğu hep
Sonra;
koptu bir fırtına,
Bir çığ düştü sanki,
koptu kızılca kıyamet
Acı dindi, içimdeki çocuk özgür
Ha bir de
yalnızlığa ceza verdim:
müebbet.
Ama boşver sen şimdi
Dün gece Zühre söyledi
Yine asmışsın gökyüzüne
hilal kaşının
yine ”ay”lanmış geceler
Senden ne haber
Oğuz Eminoğlu
16 Kasım 2018 – Bornova