Gündelik hayatın sizi yorduğundan şikayet ediyor ama, bir ömre bedel güneşin doğuşunu
kaçırıyorsunuz. Gözlerinizi kapatıp yüzünüzü güneşe çevirmiyor, kollarınızı iki yana açıp enerjiyle dolmuyorsunuz. İnsan icadı pencereleri temiz havayla aranıza engel olarak koyuyorsunuz, kuşların şarkılarına kulaklarınızı kapatıyorsunuz. Çiçeklerin özel günler için parayla satın alınacak nesneler olduğunu düşünüp, bahçenizde, yolunuzun üzerinde gördüğünüz bir çiçeğe bir dakika bile zaman ayırmıyor, onu gözleriniz kapalı koklamıyorsunuz. Papatyaların, güllerin, leylakların, petunyaların, kadife çiçeklerinin, ortancaların, sardunyaların saçtığı güzellikleri görmezden geliyorsunuz. Dikkatinizi herhangi bir nesne çekiyor da, saçma sapan şeyler güldürüyor da, küçük beyaz bir
kelebeğin zarafeti, bir kedinin sevimli patileri yüzünüze tebessüm yerleştiremeyecek kadar basit oluyor. Eliniz kirlenir diye korkarak bir kedinin başını okşayıp ücretsiz huzur dolmaktan kaçıyor, psikologlara onca para yatırıyorsunuz (para daha kirli). Yağmuru toprak için yağıyor sanıp, kedi özellikleri gösteriyor ve ıslanmamak için saklanacak delik arıyorsunuz. Yağmur damlalarının size minik minik masaj yapmasına izin vermeyip, masaj yapan yerlere tonla para harcıyorsunuz. Pamuk bulutlara dokunmaya çalışmıyorsunuz, böyle bir cesaretle dolamıyorsunuz, aslında çocuk olamıyorsunuz. Göğün mavisi dururken asık suratları izliyorsunuz, doğal olmayan ne varsa onlara
dalıyorsunuz. Kendi icadınıza esir olup, karşısında uyuyorsunuz. Gece gökyüzünü izleyip Mars’ı, Jüpiter’i, Büyük Ayı’yı bulmaya çalışmıyorsunuz. Dolunaya hayranlıkla bakıp güneşin ışığıyla nasıl da parladığını düşünmüyor, anlamsız dizilerdeki oyunculara hayran olup, bir sonraki bölümde ne olacağını düşünüyorsunuz. En önemlisi de, tüm bunları görebilmenin, duyabilmenin nasıl değerli bir armağan olduğunun farkında değilsiniz. Niye şikayet ediyorsunuz ki? Etmeyin. Susun. Ve doğayı dinleyin.
…
Bu yazının telif hakkı yazarın (Tülin KİPER) kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.