
Ulu orta susmalar var bir köşe başında ki sessizlikte yankılanan.
Gize düşmüş, ses tellerine küsmüş her cümleye yakılan ağıtlar.
En çok kendine kahırlanır, kendine ah ile satırlar.
Yutkunuşlar tek şahit gırtlağa kadar,
Dokunuşlar kalbin acısına merhem sarar.
Kime varsam yol uzar,
Kime koşsam ayağımda prangalar.
Elif Karaca

Bıraktığım yerden tuttum ben şu sebeb-i ziyaret Cihanı. Tutamadığım her zerre de kayboldum.
Sokak sokak değil, ölüm gibi aradım. Buldum sandım da yanıldım, hiç oldum da çoklandım. Düştüm kaldırana sarıldım, kalktım düşmelere kanadım.
Bıraktığım yerde kaldım şu İllet-i Dünya’da. Gittiğim yerde savruldum. Ne çok oldum ne az ile soldum. Var ile yok arasındaki Sırat çizgisin de adım adım soğudum.
Elif Karaca