Ah İstanbul ah..
Yine her zamanki gibi güzel ve muhteşemsin
Biliyorum gidene eyvallah gelene hoşgeldinlere
alışıksın
Binlerce sevdalın var kiminin nazı kiminin
ihtirası var üzerinde
Sen ise bitmeyen telaşlardasın
Pier lotiden savrulan saçlarınla
Boğaziçi'nde incilerle süslü gerdanınla
Maviliklerde dalgaların eşliğinde martıların
şarkılarıyla
Yine güzel, yine muhteşemsin
Ama kimse bilmez yalnızlığını
Kalabalıklardan sıkılıp saçbaş yolmuşluklarını
Bulutların arkasında saklı gözyaşlarını
Bir palyaçoya benzetilip ağzını gözünü
boyamışlıklarını
Ah İstanbul ahhh bilirim acını
Çünkü içimde sen içinde ben ..
Teselli olur mu bilmem ama gel beraber oturup
ağlaşalım
Ahmet Kaya’nın Müjgan'yla
Yahya Kemal'i, Orhan Veli'yi, Ahmet Hamdi’yi
çağıralım
Nazım dan Piraye ye yazdığı aşk mektuplarını
okuyalım
Ve dua gönderelim en sevgiliye
Umuda selam, mutluluğa merhabalar için …
Funda Emre
