Tekellüm ve Mütekellim
Bilir misiniz bu iki kelime ne demek? Tekellüm, Osmanlıca bir sözcüktür. Konuşmak, söylemek anlamlarını barındırır. Telaffuzu oldukça naif ve kulağa hoş gelen bu kelimenin anlamını her an barındırıyor olmamız size de yakınlık uyandırdı mı? Mütekellim ne demek peki? Ne kadar da iç içe duruyor telaffuzları değil mi? Mütekellim konuşan, söyleyen demektir. İnsanı ifade eder. Mütekellim olan insan, tekellüm eylemini gerçekleştirirken kelimelere nefes verir. Ve kelimeler insan kabında şekillenmeye başlar. Kelime ve insan ayrılmaz bir bütündür. İnsanın sözcüklere, sözcüklerin de insana ihtiyacı vardır. Bu iki faktörün kavuşması ise dil ile gerçekleşir. Sesler ve tınılar görünmez olan düşüncelerin sıfata çıkarılmasında bir elbise görevi görür. Onları görünür kılmak için bir araçtır.
Her kelime canlıdır derdi bir büyüğüm. Her kelime havada asılı olan bir ruhtur. Vakti geldiğinde mütekellimin nefesi ile can bulur, seslerde görünür olur. Şu anın evrene pozitif mesaj gönderme akımına hepimiz şahit olmuşuzdur. Ya da bir noktada kulağımıza ulaşmıştır bu “evrene pozitif mesaj göndermek” cümlesi. Çekim yasasıdır bu. Bir kişi hangi enerji ile şarj olmuşsa, o frekanstaki tüm enerjileri kendine çeker mantığında bir inanıştır. Kelimelerin hareketli olduğuna iyiye iyi, kötüye kötü geri bildirim yapacağına duyulan bir inançtır. Ve yegane varlık olarak bunu insan yapabilir. Düşüncelerini kelimelere aktarırken, kelimeleriyle düşüncelerine yön verir. İnsan bu dünyanın en önemli ve sihirli varlığıdır. Düşünce ve konuşma yetileriyle görünür görünmez tüm olgulara şekil verebilecek iradeye ve kabiliyete sahiptir. Kelimelere ruh veren insan bir kelimeye bin anlam, bir anlama bin kelime türetebilir. Kelimeler ile oynayabilir, kelimeleri bölebilir, onları paramparça edip her yeni parçadan başka bir anlam daha çıkarabilir.
Konuşmak bir sanattır. Zor bir sanattır. Tek düze konuşmaktan bahsetmiyorum. Kelimelerin başka anlamlarına ışık tutarak, belki bir kelimeye tepe taklak bakarak konuşmaktan bahsediyorum. Kalıplardan kurtulmaktan, tek anlam ile yetinmemekten bahsediyorum. Korkmayın kelimelerden, konuşmaktan diyorum. Bir kelime mi gördünüz alın kesme tahtanızı önünüze, takın satırı zihninize onu parçalayın diyorum. Hayırsız değil, “hayır” sız deyin, olumsuz barındırsa da, evladınıza, sözleriniz ile onun ne kadar olumlu bir birey olabileceğini aşılayın diyorum. Ona bunu, barındırdığı anlamı ile anlatın diyorum. Birinde yanlış bir fiil gördüğünüzde günahkar olarak adlandırmayın, “gün” lerini “ah” ile geçirdiğini, bunları nasıl “kar” a çevirebileceğini anlatın diyorum. Her kelime sihirlidir. Her insan bir sihirbazdır. Tüm insanlığı büyüleyerek konuşmak mümkündür ve kelimelerin sihri ile büyülenmeyecek insan yoktur diyorum. Ve tüm bunları yaparken nasıl bir tat ve mutluluk duyacağınızı kendiniz yaşayın istiyorum.
Kübra CANBAZ
