Günün birinde…
Bütün geçmez dediklerin geçecek bütün yaraların kabuk bağlayacak hatta o kadar kalın kabuklarla
sarılacaklar ki öyle bir yaranın varlığı bile hatrında kalmayacak…
Günün birinde…
O çok korktukların bir su balonu gibi ortadan kaybolacak içine sıkıntı verip seni nefessiz bırakan her ne
varsa topyekün terk edecek aklını ve kalbini…
Günün birinde…
Aklını yoran en beter kabusunu bile aratacak kadar darda bırakan her ne varsa aklına bile gelmeyecek…
Zihninde hiçbir izini bırakmadan kaybolacak..
Günün birinde…
Belki çok uzaktan belki çok yakından bir sahip çıkacak kalbine, sen davet etmesende kapıyı açıp girecek
içeri ben hep bu kalbe sahiptim der gibi…
Gün bugünken, bütün bu sözler anlamsız gelir bilirim. Çünkü yaralar bencil ve acımasızdır. En kapanmış
yara bile ufak bir hareketine bakar tekrar kabuğunu çatlatıp canını acıtmak için… İçinde onca yara varken
bütün yaralarını ezbere bilirken bu sözlere inanmak güçtür, bilirim.
Gün bugünken, bütün bu sözler anlamsız gelir bilirim. Zira bütün korkuların var gücüyle içini kemirmeye
seni tüketmeye devam etmekte… Kalbin tüm cesaretiyle savaşsada korkular hiçbir zaman hafife alınacak
gibi değildir. Korkularda yaralar gibi acımasızdır, bilirim.
Gün bugünken, bütün bu sözler anlamsız gelir bilirim. Zira aklın hala çok yorgun, istiyorsun ki artık susup
bir köşede, sessizce gerçekten yorulması gereken şeylere yorulsun. Hayatın temel ihtiyaçları için
komutlar verip bunlar için çalışsın iğnelerle kuyular kazmasın içinde… Aklın sınırları yoktur, içine her şeyi
ve herkesi alıp seni kıskaçlar arasında var gücüyle sıkıştırır, bilirim.
Gün bugünken, bütün bu sözler anlamsız gelir bilirim. Zira henüz bir sahip yoktur ortada. Zaten sende
bilmez karar veremezsin bir türlü taşımaktan yorulduğun bu emaneti verip kurtulsan mı yoksa yine bin
kaygıyla nerden gelir bilinmez diye kaçıp saklansan mı? Kalbine sahip kabul etmek ve bir kalbi kendine
mesken tutmak zordur, bilirim.
Hiç düşündün mü peki, belki sen gün 'bugünken' bugünü hep yarınlarda aradın. Hiç aklına gelmedi durup
bugününe bakmak. Bir yanın tüm yaralardan, korkulardan, kaygılardan, yorgunluklardan kurtulmayı
dilerken diğer yanın onlarla vedalaşmayı öğrenemedi bir türlü. Halbuki, bazı vedalar seni sana
kavuşturur, seni hep beklediğine ulaştırır. Sarılsan umuduna, tutunsan sıkı sıkıya hayallerine edeceksin
tüm vakti gelmiş vedalarını. Ve göreceksin işte o zaman günün biri gün bugünkenmiş.
Var mısın bütün birikmiş vedalarını edip 'bugününe' kavuşmaya?
Edeviye BEKLEVİÇ