İhanetin Bedenleşmiş Hali…

Ağzını kapat gibisinden bi işaret yaptı bana, dost meclisinde. Şayet ikimizden biri konuşsa, gerçek ortaya çıkacak gibi, tedirgindik ikimizde yaşanmışlıklardan ötürü.
Ben imkansıza aşık, can dostum ise teselli ederdi gönlümü..
O günde, her zaman olduğu gibi, yedi kişilik can ciğer dostlarla toparlandık yine aynı mekanda. Herkes bişeyler anlatıyor, ben susuyordum. Dinlemek ile meşgulken ben, birden kapıldım Aslı’nın hitabına..
Ne oluyordu birden böyle, nasıl etkilemişti beni bilemem ama kapılmıştım sesine ; en çok sevdiğim şarkı gibi geliyordu o an bana ; sanki yuvasından çıkan bi yılan gibi kulağıma gelen güzel sese ve sözlerine..
Günler geçer oldu, haftalara bağlanan gecelerde ; aylar geçer oldu mevsime bağlanan takvimlerle. Ben hâlâ içine kapanık, kendimle mesai yaparken, açıklayamadım duygumu, düşüncemi, sevgimi, muhabbetimi..
Âdet haline gelmiş şekilde, hep beraber geçiriyorduk günlerimizi ; unutulmayacak anlardan, ben ise o zamanlar üniversitedeyim, sınıf iki..
Bir bahar günü buluştuk, yeniden hep beraber. O zamanlar öyle dikkat ediyorum ki üstüme başıma, giyimime traşıma, sesime kokuma..
O zamanlarda çulsuz kaldım, hemen aradım bizimkileri istedim bi kaç lira ; memleketten gelecek olanı bekliyorum şayet yeni bir imaj yapıyorum. Gelen ile bi gömlek aldım ki, tam istediğim gibi ; kendi tarzımda siyah bi pantolon ; hiç değişmez sade bi kundura da ayakkabım. Üzerimde de hafiften, kolları yamalı bi ceket, cebine de yerleştirdim kırmızı bi çiçek..
Saat bilmem kaç, zaten onun yanında zamanın bi önemi yoktu o aralar ; en güzel vakitlerim, gözlerinde kaybolduğum anlar..
Kimin ne dediğini ne anlattığını bilmem ama Aslı’nın anlattıkları, mıh gibi çakıldı aklıma..
Ne zaman görsem onu, güzel kokular yayılıyor burnuma ; hava da rüzgar bi farklı esiyor, elim ayağımla dolaşırken, vücuduma terler basıyor..
Aslı ; orta boylarda, sarşınla esmer arasında. Düz saçları, hafiften dalgalı, kestane rengi birde ; heleki tel tel olup rüzgarda uçuşması.. Yanakları hafiften kırmızımsı, gözleri ise beni benden alan yanı..
Her bakışında farklı bi renk sanki ; ne zaman baksam içinde bulunduğu hali yansıtırdı..
Velhasıl, zaman bu şekilde akıp gitmiş, ben ise cesaretimi toplayıp bir kez olsun karşısına çıkmayı başaramadım Aslı’nın. Lakin en güzel şarkıları dinliyor, sanki o da duyup eşlik ediyormuş gibi seslendiriyordum kendimce. Yüreği yaralı bir bülbül gibi ötüyordum çevreme..
Bıktılar mı benden uzaklaşırdı bizimkiler, az biraz dinlenir, başka makamdan, başka türküden devam ederdim ben..
Günlerden bir gün, kimsesiz sokaklarda volta atarken ; beynimden kurşun yemiş gibi düşüverdim dizlerimin üstüne. Dilimde anlatamadığım aşkım, kalbimde yanan sevgim, emanet bıraktığım duygularımın ihanete uğrayışına şahit oluyordum ; kafamı vururken kaldırım taşına..
Sahile inen yolda, kenardaki bankta gördüm yıkılmışlığımı. Elime attığım bıçak darbesiyle kan kardeşi olduğum ; yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, sırdaşım, yandaşım, yol arkadaşım Tufan..
Denize karşı oturmuşlar, ömrüne ömür vereceğim Aslı’mla..
Elinden tutuşunu, gözlerine bakışını gördüm onun ; o an daha çok vurulmuştum..
Bi anda değişiverdi hava ; utandı güneş çekildi yuvasına, ağlamaya başladı bulutlar, sinirlendi rüzgar..
Oturdum kaldırımın taşına, izliyordum bir film gibi, uğradığım ihanetin bendeki çaresizliğini. Ağlıyordum içten içe ; onlar gülerken birbirlerine..
Baharımı beklerken bir anda kış oldu ömrüm, dermanı ararken yıkıldı gönlüm, en yakınımdan yedim ben hançeri vazgeç gönlüm ; sevenlerin aldatıldığı bu dünyadan gel gidelim gönlüm..
Bir parça ihanetin uğruna, söyleyemediğim duygularım uğruna ; Kerem’i örnek alarak çizdim seni ruhuma ; şimdi ise bi idam sehpasında ölüm sırasında..
Tavana bağlıyken ip, geçirdiniz boynuma ; ihanetin, puştluğun bedelini sorarlar mahşer meydanında..
Şimdi topladım ben, duygularımın bavulunu ; kader denilen şey ne de ince bi çizgiymiş, yaşarken öğrendim onu..
Unutmak kelimesi yakışmaz aklıma, şayet iki elim kanlı, yakanızda..
Vurun şimdi sehpaya, titreyerek çıksın canım, hemencecik kapansın gözlerim ; bu ihaneti daha fazla görmeyeyim..

Furkan KOCABAŞ

Bu yazı Denemeler ve Hikayeler kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İhanetin Bedenleşmiş Hali… için 1 cevap

Yorumlar kapalı.