Kış gelirken…
Kış’ı bir çok insan sevmez nedense,okula-işe yetişme telaşı’nı ızdıraba çevirir kimi zaman kış..Ama gelin görünki bu soğuk ve yağmurlu havayı fırsata çevirip hafif yağmur/kar altında tek başına,başındaki kapşon’lu ile gezmeyi benim gibi seven deli’de çoktur..
Bu durumu fırsata çevirenin bir tek ben olmadığımı farketmem çok zaman almıyor..Yağmur/Kar altında fotoğraf çekilen çiftler,kafanı çevirmeye fırsat kalmadan yanında biten yeni yetme gaspçı p*çler ve nerden çıktığı belli olmayan seyyar satıcılar birden şemsiye,peçete vs satmak için sanki o ana kadar kamufle olmuşcasına ortaya çıkıyorlar…
Hiçbirini aldırmadan baştan sona gezmek istiyorum bugün bu şehiri.Dönüş yolunda ise kışla caddesinde her zaman uğradığım istanbul pasaj’ına girip yeni bir kitap almanın mutluluğu ile eve doğru ilerliyorum..Kar ile karışık yağmur iyice hızlanırken bu yaptığım şeyin hiç doğru olmadığını,eve yetişme-yağmurdan/kardan kurtulma telaşı içindeki insanların gözlerindeki telaştan okuyorum..
Eve geliyor ve herkesten duyduğum,herkesin yaptıklarını söyledikleri şeyi “yağmur yağarken cam kenarında kahve eşliğinde kitap okuma”yı denemeye koyuluyorum.Ama beceremiyorum..Ben bu üç eylemi bir arada yaptığımda bu üç güzellikten birer parça kaybettiğimi düşünüyorum.Hepsini tek tek ayrı ayrı yaşamak çok daha güzel olsa gerek…
Bir saatlik “Piraye” seansında sonra kar’ın yağış’ını izlerken içimden blogum için böyle bir yazı yazma isteği doğuyor..Son günlerde tutkunu olduğum,yeni uğraşım bu..yaşadıklarımı satırlara döküyorum artık.Ortaya çıkanlar amatör yazar ruhumu okşamaktan ileri gitmesede beni rahatlatıyor..
Yazıya bir başlık bulayım diyorum acaba ne olsa ? Bunun için beyin fırtınası yapmak yerine,bu yazımı yazabildiğim kadar yazmayı yeğliyorum.Sonra yazımı tekrar okur,aklıma ilk gelen cümleyi yapıştırırım başlık olarak…
Onu büyük bir özlemle bekliyorum 3 mevsim boyunca,kış herzaman huzur veriyor bana.Kış,hayatı ne kadar olumsuzlukları ile etkilesede,hayatı iyisiyle kötüsüyle yaşamak’ta güzel.”Yağan her kar tanesini melekler indirirmiş yeryüzüne.Bu yüzden yeryüzüne düşene dek,hiçbiri havada birbirine çarpmazmış” Bunu sizde duymuşsunuzdur heralde 🙂 Hayattan, sevgiyi bir gram hak etmeyen insanlardan ne zaman bıksam,huzur için; yağan kar taneleri ile buluşuyorum dışarıda..
Bakıyorum 3 mevsim boyunca büyük özlemle beklediğim kar’a..Havada ne kadarda hareket ediyorlar sağ-sol tarafa doğru..Adeta yerçekimine mevdan okuyor,inmek istemiyorlar yeryüzüne…Onlar bizlerin ayak bastığımız yeryüzüne inmek istemiyor gibiler >_< Onlar görüyorlar dünyanın ne kadar pis bir yer olduğunu.Bir biz ğöremiyor,bir biz kabullenemiyoruz.Din-Ahlak bilğisi,terbiyesı sıfır olan bu toplumun yaşanmaz hale getirdiği topraklara melekler dahi ayak basmak istemiyor..Söze gelince müslümanız,sütten çıkmış ak kaşığızya hani. Ama sen yinede hep gel kar tanem,hatta daha sık gel..İnsanlar senin her bir taneni birleştirip adam yapacak."Kardan adam olur,senden adam olmaz"diyelim biz yine birbirimize..Kalbi atmasana cümle alem adam görsün diye... ... http://www.mustafaalniak.net/2015/01/3-mevsimdir-seni-bekledim.html
Bu şiirin telif hakkı yazarın (Mustafa ALNIAK) kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.