Bazı geceler öyle süzülür ki gözleri
Kaç bin diyar dolaşır hayalleri
Uğursuz rüyalardan uyanıp
Yastığından kovar, zamanında sinmiş
Fi tarihinin gündüz sevişmelerini
Gözleri uzak yarınların yılgınlığında
Ellerinde bir tunç tarak
Yıllara dolanan saçlarının arasında
Gözleri asude denizlerin kıyısı
Ellerinde bir yunus
Kovaladığı, aminleri unutulmuş duaları
Bazı geceler öyle dalar ki gözleri
Kaç bin sevgiliyi doldurur gönlüne
Sonra vazgeçer her rüya gibi
Acılar yazılmaz, an an yaşanır
Sığmaz olur, gün gün doğar
Son mektupların mürekkebini tadar
Gözleri kaç heceye bölünür
Odaları kilitlidir bu hanenin
Demirci sesleri barındırır
Örs üzerinde genç kızlığının
Zalim ayrılıkları dövülür
Girilmez odalarına bu hanenin
Gözleri şafaktır Zeynep’in
Kaç sürgün verdi sevdaya
Uslanmadı gönlü ayrılıklara
Gerçekleri ağırdı Zeynep’in
Şehirlerde gece olmazdı
Gece şehirlerin cellâdı
Her cadde bir gün doğumu
Her pencere bir gözdü
Zeynep, kadınlığına ekledi
Geceleri ve şehirleri
Ayakaltında dolanır bazı hatıralar
Kaldırıp atamazsın, ah o odalar
Her biri şehirler dolusu
Karanlık caddeler korosu
Dokunduğunda en ince yerinden
Vurur seni Zeynep
Gözleri şafaktır Zeynep’in
Katlanır ayak ucunda bir dağın etekleri
Susuverir bir nehir
Salıverir kendini en güzel rüyaları
Sonra dört döner bahara meyilli gözleri
Kaç sürgün verdi sevdaya
Adını kaç kez süsledi
Ne rimeller akıttı gözleri
Maviydi
Derindi
Yalnızdı
Uslanmadı gönlü ayrılıklara
Her seferinde bir aşktı niyeti
Kalmak oldu bir şehirde
Onsuzluk Zeynep’in diyeti
Gerçekleri ağırdı Zeynep’in
Ellerine sığmadı
Betonarme yürekleri
Ve caddeler dolusu
Kalabalık yalnızlıklar ordusu
Zeynep,
Gözleri uzak yarınların yılgınlığında
Ellerinde bir tunç tarak
Yıllara dolanan saçlarının arasında
…
Bu yazının telif hakkı şairin (Mehmet Özcan YASDIBAŞ) kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.