Düş…

Aynı gök kubbenin altında kuruyoruz hayallerimizi

Kelimelerimizin yettiği,

Gözlerimizin gördüğü kadar her şey.

Bir dağın başından bakıyoruz mesela batan güneşe,

Sırtımızda bir kamp ateşi, tenimizi ısıtan.

Karşımızda,

sarp dağların arasında masmavi uzanan su birikintisi

Hava sarı ve kırmızı, birbirine geçmiş turuncuya çalar.

Ayaklarımızda taze bitmiş ot kokusu

Kafan omzumda, burnum saçında.

Kodluyorum kokunu tüm hücrelerime,

Yokluğunda lazım olacak çünkü.

Rakı bardaklarımız dolu

Önümüzdeki ağaç kütükte duruyorlar.

Henüz birer yudum alındılar,

Dilimizde bir Müzeyyen Senar şarkısı

Şarap mahzende yıllanır

Düşünürken bile her şey kusursuz.

Zararı yok olmasa da,

Aynı hayali kurmayı başarabildik mi?

Aynı anı yaşadık mı?

Aynı şarkıyı hissedip,

Aynı kokuları duyumsadık mı?

Olur da bir gün gözlerini kapatır geriye dönersin

Ben hala, kamp ateşine sırtını vermiş,

Elinde bir yudum alınmış rakı kadehim,

Dilimde Müzeyyen Senar’ın şarkısı ile seni bekliyor

olacağım.

Aynı hayali kurmak için.

Cüneyt Gülen

Bu yazı Şair Durağı kategorisine gönderilmiş ve , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.