Uzak Zamanlara Yolculuğa Var Mısın ?

Uzak zamanların hayal gücünü zorlayan hayatlarını yaşayan insanların anlatımıyla dünü, yani geçmişte hayat sürmenin nasıl olduğunu hiç büyüklerinizden dinlediniz mi ?

Cevaplarınızı merak etmekle birlikte ben dinleyenlerin arasındayım.

Kendimi bu anlamda oldukça şanslı ve aynı zamanda yükü ağır bir insan hissediyorum.

İlk çocukluktan ta bu yaşıma kadar rahmetli dedem, babaannem ve rahmetli annenem başta olmak üzere nerede bir yaşanmışlık göstergesi sergileyen bir büyüğümüzü görsem yanında biter selamımı verir onun tatlı ve samimi anlatımıyla eskileri dinlemeye başlarım.

Yaşanmışlığı nasıl hissedebilirsiniz derseniz onu yine yaşanmışlığı büyük olan rahmetli dedemin gözlemiyle sizlere aktarmak isterim.

Rahmetli dedem derdi ki ; oğlum bir insan oturuşuyla kendini anlatır. Otururken göbek hizasında iki elini birbirinin üstüne koyan, kasketine ya da yemenisine hüzün sinmiş ve konuşurken karşısındakini yaşı ne olursa olsun muhatabının gözlerinin içine bakmaktan çekinen insanın içine atmışlığı, bolca yaşanmışlığı vardır amma konuşturabilirsen.

Hiç unutmam rahmetli eşimin dedesini de dinlemek bu anlamda büyük keyifti. Çok az sohbetimiz oldu ama onun her anlattığı şeyden sonra az gören gözlerinden dolayı hafif çekingen bir ses tonuyla dinlendiğini teyit etmek için ‘’ Anladı ‘’ demesi anlattıklarının samimiyetini teyit eder gibiydi.

Bu aralar bende pişmanlıklar içinde zamanı kolluyorum.

Neden pişmanım, neden zamanı kolluyorum derseniz; bu anlatılanları kayda almamamdan kaynaklı hatırımın zayıflamaya başlaması, unutma korkusu yaşamam ve benim bunları yazmak için bir türlü uygun zaman oluşturamam diyebiliim. Hayat bu ! Ömür bunları aktarmaya yeter yetmez bilmiyorum ama bir miras gibi kızıma ara arada olsa eskileri ve onların hikayelerini anlatıyorum. Artık o da alıştı olacak ki; arada sırada baba bu gece bana Çakır Dede’nin yani rahmetli dedenin hikayelerini anlatmayacak mısın deyip yanımda bitiyor. Onun bu dinlemeye karşı istekli hali beni daha da çok mutlu edip şevklendirirken üzerimdeki baskıyı da artıyor.

Bilmiyorum anlatabildim mi ölüsü olmayan ama üzerimde vasiyet benzeri bir ağırlık oluşturan bu hazineyi ortaya çıkarmak için içinde olduğum ruh halini.

Anlattın diyorsanız sizlerden teşvik bekliyorum.

Anlatma ötesinde ben de büyüklerimin yaşanmışlık tüten hikayelerini paylaşmak istiyorum derseniz Şiir Molasının kapısını sonuna kadar açıp baş köşede yerinizi hazır ettim bilesiniz.

İşte böyle…

Ben içimi döktüm.

Biraz olsun paylaşarak derdimi ferahladım.

Sizlere de yol açarım inşallah.

Şiirle, zinde ve sağlıcakla kalın…

Bu yazı Zamanı İfadesiz Bırakanlar... kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Uzak Zamanlara Yolculuğa Var Mısın ? için 1 cevap

Yorumlar kapalı.